RSS

Random

a.k.a : "Ortaya karışık"...

İnsanın ‘içinden gelmesiyle’ alakalı şüpheli düşüncelere sahibim...İçinden gelmediği şeyi dışarıda sürdürmesini de bekleyemem ama cidden bazen insanın içi dışına çıkamıyor...Bu sıralarda sıkılırsanız işte en kötüsü o...Bunaltıcı havalarla birlikte sizin de dereceniz mevsim normallerinin üstüne çıkabiliyor...

Buna daha önce de değindiğim 'terleme' konusu ekleniyor...Soğutucu etkisi olan t-shirtler tasarlansa güzel olur demiştim sanırım bir başka yazımda...Sıcakla ‘bir şekilde’ savaşacak bir ürün değil; bizzat sıcağı bertaraf edecek bir oluşumdan söz ediyorum...Böylesi olsa daha iyi olurdu , tadından yenmezdi...

Kola belki bir alternatif olarak düşünülebilir bu günlerde...Ilık kolanın ilk anda mideyi rahatsız eden daha sonraları bedeni hissizleştiren etkisi hoş gelmeyebilir...Bunu da ancak boğazı yakarak geçen buz gibi bir kola telafi edebilir...

Kola demişken , marka takıntımın olduğunu bilmeyenleriniz vardır belki...Evet böyle bir takıntım ‘var’ fakat bu huy biraz yumuşadı diyebilirim...Kırmızılı markayı daha çok sevdiğim bir gerçek fakat mavili markayı da bir fast food firması vasıtasıyla çokça tüketiyorum...Buz eklenince sorun olmuyor...

Ağız içindeki beyaz yaralar ne kadar insanı huzursuz ediyor bilemezsiniz...Bunun ben iki versiyonunu da yaşıyorum...Birincisi oluştuğu yerde uyuz bir ağrı bırakıyor ve tuzdan filan az çok etkileniyor fakat yanmıyor...İkincisi daha kötü , tuz geldiği an yakıyor...O an için yok oluyorsunuz ortamdan...

Evet bununla baş etmek elbette mümkün...Yine iki yöntem var...Birincisi ‘uğraşmamak’...Bunun için eczaneye gidip "Kenakort-A Orabase"denilen merhemi alıyorsunuz(2.75-5 TL arası)ve beyaz yaranın olduğu yere uyguluyorsunuz...Sonuçları iyi olan bir oluşumdur "Kenakort"...İkinci yöntem ise benim manyakça bir zevk aldığım ‘yaraya tuz basmak’ eylemi...Yapılışı oldukça kolay...Yaranın olduğu yere bir parmağınıza yapıştırdığınız tuzu bastırıyorsunuz...İnanılmaz bir acı oluyor ilk başta fakat alıştıktan sonra umursamıyorsunuz...Bu güzel bir yöntem...Not olarak şunu da ekleyim : "Kenakort" işe yaramazsa tuz deneyin , üzülmeyeceksiniz...İkisi de geçiriyor...Zevk almaya odaklı olarak ikisini de tercih edebilirsiniz...

İzlemekten sıkıldığım birkaç reklam var...Bu reklamlardan gerek müziğiyle , gerek yapısı itibariyle nefret ediyorum denilebilir...Limonata iyi ,güzel, yazın sıkça içilen bir içecek ; fakat ‘Narata’ ve ‘Mandalinata’ nedir bunu anlamış değilim...Olmasın bu kadarı da...Lazım değil yani...Limonata yeterli...Zaten onu da gözümüzün içine içine soktuğunuz için bir kere bile alıp da içmedim...İçmem de...İçenlere de lafım yok tabii ki...

‘Aş kendini gel aşka’ sözlerini barındıran "Cornetto" reklamı...Nefret ediyorum...Benim gibi yalnız bir adama (ve dondurma seven yalnız bir adama) gitmeyen bir reklam...İstesem de yapamadım zaten bugüne kadar şu kendimi aşıp aşka gelmeyi ...Bu reklam sayesinde de bu hissiyatımı perçinledim...Böğürtlenli bilmem neli disc varmış...Alınca illaki aşkına da hediye ediyormuşsun...Cornettoyu severim de çok abartılmasını sevmiyorum işte...Eskiden ne güzeldi...

‘Danette ikilim’i’ de sevemedim gitti...Hitap ettiği topluluğun içinde yer almasam bile,böyle salakça bir reklamla sunulan yiyeceğin küçük çocuklar tarafından tüketilmesini yadırgıyorum...

Çocuklar nasıl büyüyorlar? Özellikle şu zamandaki çocuklar...Biz cidden nasıl büyüdük? Ne zaman büyüdük?...Neyi unuttuk? Ne zaman başladık böyle hissetmeye?... Belki de zamana tutunamadık...Ne bileyim işte...Off...