RSS

L-se


"Dünyayı ele geçirmek" gibi fantastik bir fikre kafa yorduğumda bunun ne kadar boş olduğunu anlamam uzun sürmüyor...Bir kere dünyayı ele geçirmek ne demek? Bütün insanların sahibi olmak onları yönetmek gibi bir şey mi? Öyle olsa bile, çeşit çeşit insan var...Aptalı var, olmayanı var (aptalı daha çok), akıllı geçineni var, işine geldiği gibi davrananı,, anlatımı bozuk olanı var, var da var...Uzaydan bakılsa ve birinin hain (neden hain?) planlarına ulaşıp dünyayı ele geçirmiş olduğu görülse, buna ancak gülünür...Düşünsene ele geçirdiğin şeyin, o oluşumun içindesin zaten...Kıtalar var, denizler var hangi birini ele geçirebilirsin? Bermuda şeytan üçgeni var, Kızıldeniz’i var, koskocaman Atlas okyanusu ve Kuzey denizi var...Kayıp şehrin olduğu varsayılan "Mu adası" ve Viking tarihinin izlerinin olduğu İskandinav yarımadası ...
Ahh ah kendi beynimize bile sahip miyiz ki? Bunu asla bilemeyiz zaten..Çok yavan düşüncelerin içinde yüzüyoruz sadece...Her şey bitiyor ve dünyayı ele geçirmek kalıyor geriye...Konu bu...
 
Neler kalıyor geriye başka? Buna değinmek lazım...En azından bunun gerekli olduğunu düşünüyorum...Düşünmekten zarar gelmez, ‘dünyayı ele geçirme’nin yanında...Bir kere neyi tamamen düşünüp geride bırakıyoruz da en son bir konuya sabitlenebiliyoruz? Burada kafa karıştırmaya çalışmıyorum; çok basitmiş gibi söylenen bir kavramın nasıl incir çekirdeğini doldurmadığını anlatmaya çalışıyorum...
İnsanlara boş fikirler çok ‘korkutucu’ geliyor, yani bunu biri dile getirdiğinde ve onlar buna maruz kaldıklarında..Beynin sebep sonuç ilişkilerinden ziyade aksak bir ritimle akan fikirleri burada anlatmaya çalışıyorum az önceki cümlemde olduğu gibi...Zordur çünkü bağlamsızlık veya anlamsızlık...Bunu yaşamak da ayrıca zordur..Bazen herkes bir yerde ve sen ayrı bir yerdesindir...Düşüncelerin en uzakta seninle beraber seyahattedir ve yakında olmamayı yeğlersin...Bu biraz garip bir durumdur ister istemez...
Baktığın yıldızların aslında çoktan sönmüş olduklarını bilmek gibi...