Bizimle beraber geçirdikleri
zamandan bazen haberdar olmadığımız bu aletler, kendi içinde bir dünyada var olmaya devam ediyorlar...Biraz bunlardan
bahsetmek istedim...
Çamaşır Makinası:
Bu arkadaş kendi halinde ve son
derece memnun bir şekilde hayatına devam ediyor. Modlarını ayarlayıp
salıverdiğiniz bu aygıt, sizi çok yormayan bir kafaya sahip ve dost canlısıdır.İşini gücünü tamamlayıp, sonra sizi bilgilendiriyor.
Bazen imrendiğim bu
özellikleriyle, kimi kimsesi olmayan, etliye sütlüye karışmayan bu ev aletlerini
sevdiğimi söyleyebilirim.
Elektrikli (veya şarjlı) süpürge: Aslında bunlar olmadan hayat biraz zor oluyor. Hiç olmazsa gerçekten olmuyor, varlığı size biraz iş çıkarsa da iletişim kurduktan sonra son derece faydalı ve sizi üzmeyecek bir alet.
Buzdolabı: Bu aletler,
bazen (eğer eski ise) ‘buzdolabı horlaması’ adını verdiğim bir sendrom
yaşıyorlar . Genellikle saat 2.57 gibi birden ortaya çıkan bu durum sizi de
tribe sokuyor ama kısa süreli oluyor, ondan sonra dert etmiyorsunuz. Bu problemler
uzun sürerse, eskisini atarak
kurtulabiliyorsunuz. Yenilerde bu hastalık aşılmış durumda şimdilik gördüğüm
kadarıyla.
Kahve Makinası: Bu arkadaşlarla
ben gerçekten arkadaşım ve son derece memnunum. Hayatın hızlılığı göz önünde
alındığında sizi yardı yolda bırakmayacak bu aletler, çok da alçak gönüllü tek
başına mutfakta hayatına devam ediyor. Bir davlumbaz kadar kendisini göğe
çıkarmıyor, alçak gönüllüler.
Fırın: Tabii ki burada, eski taş
fırından söz etmiyoruz. Kendisini belli bir seviyeye kadar ısıtan bu
arkadaşlar, benim aklımda hep bir tehlike sinyalleri oluşturuyor. Birden bire
patlayacak sandığım bu aletler, gerek alt-üst pişirme, gerekse ızgara
modlarıyla yemeklerinizi 30 dakika gibi kısa sürede pişirme yeteneğiyle göz
dolduruyor. Çokça etkilendiğimi düşündüğüm fırınlar, yeri gelince yeter artık
deyip “tınnnnn” sesiyle gönüllerimizde taht kuruyor..
Davlumbaz: Az önce sözünü etmiş
olduğum bu aletler ise çok matah olmasa da, bir şekilde mutfakta takılıp devam
ediyorlar. Herhalde sürekli yağlı ve tencere yemeği yapmadığımdan mütevellit çok
ihtiyaç duymuyorum ama görünüş olarak fiyakalı, zaman zaman ışığından
faydalandığım bir alet.
Klima: Buna tek sözüm, çok ses
yapması ve bazen ağzından su kaçırması. O kadar...
Set üstü ocak: Bunu fırınla beraber
düşünmek lazım, ama eski tip gazlı yerine uzun süredir tercih ettiğim
elektrikli versiyon çok işimi görüyor ve temizleme açısından son derece kolay.
Pişirme açısından normal ocak ile pek bir farkı yok, o yüzden teşekkürlerimi
sunuyorum.
Genel olarak, ev aletlerinden
(robotlardan) memnunum ve işimizi kolaylaştırıyor fakat daha da iyisi gelebilir
miydi ne olurdu orasını pek bilemiyorum. Biraz da negatif açıdan beni üzen hiç
sevindirmeyen bir ev aleti düşünecek olursam o da modemdir. Canım modem bak
beni çok sinir ediyorsun, kendine çeki düzen ver...