"Horoz" neydi ? Neyin nesiydi ? İnsansı bir yaratık mıydı yoksa hayvan adını verdiklerinden birisi miydi ? Öncelikle horozun ne olduğunu anlamaya çalıştım...Sanırım iki ayağı olan , bir kuyruğu ve bir ibiği bulunan bir hayvandı...
Çizilmiş şekil bunu anlatıyordu en azından bana...Sonra birden renkli çubuklar kadraja girdi...Sahi benim de vardı renkli küçük çubuklarım...Onlarla bir horoz şeklinin tamamlanmasını izledim...Sonra aynı horoz imajının üstüne çeşitli renklerdeki tüyler geldi ve renkli bir horoz olmuştu tekrardan...En sonda karton kesip aynı horozu tekrar tamamladık...
Geometrik şekiller sanırım bunlar : "üçgen" , "kare" , "dikdörtgen" ve "çember" ve bunun içinde zıplayan toplar jimnastik saatimin başladığının habercisiydi...Üç tane bizden yaşça büyük kişiyle oyun arkadaşlarımı gördüm...Sanırım bize çeşitli hareketler gösterip onları yapmamızı isteyeceklerdi veya bu hareketleri onlar bize yaptıracaklardı...İkinci seçenek formata daha uygundu...Kollarımız ve ayaklarımız birer kukla gibi hareket ettiriliyordu...Amuda bile kalktık yardımla da olsa...Bundan manyakça bir zevk aldık ve bu da gülmemize neden oldu...Anlamsızca bir gülüş...
Geçen saatlerden birinde horozun bir hayvan olduğunu , şekillerle birlikte de benim bunu iyice anladığımı söylemem lazım...Şimdi ise yine düşünemeyenler tayfasıyla yeni bir oyun başlıyordu...Tüylü dostlarımız yanımıza gelmişti...Bir altımızdan bir üstümüzden geçip duruyorlardı...Bu hoş dakikalarda yalnız değildim...Akranım arkadaşlarım da vardı...En çok da kediyi sevmiştim...Kedi var da köpek olmaz mıydı ? Tabii ki köpeklerle de oynadık...
Sonra kanalın çiçekli logosu geldi...Biraz altında “Produced by Baby First” filan yazıyordu...Tabii ki anlamadım ne yazdığını çok da umursamadım..."Ama çiçek olmak için daha çok erken değil miydi ?" diye düşünürken reklam bitti...Şanslıydım...
Benim en sevdiğim masallardan birisi başlıyordu : Oyun arkadaşı arayan prens! Hikaye başladı merakla ve büyük bir ilgiyle izlemeye başladım...Küçük prens Donald , şato içinde çok sıkılmıştı...Onunla oynayacak kimse yoktu...O da dışarı çıkmaya karar verdi...Etrafında kimsecikler yoktu...Bir an için üzüldü...Şatodan uzaklaştıkça mısır koçanlarına yaklaştı...Evet bunların arasında debelenirse , kendine bir oyun üretebilirdi...Heyecan doruktaydı...Donald mısır koçanları arasında koşuşturmaya başladı...Bu oyunu çok sevmişti...Bu arada birden şiddetli bir yağmur bastırmıştı...Küçük su birikintilerinin içinde oynamaya başladı ; bu çok eğlenceliydi...Sonra şatoya dönmeye karar verdi...Ama orada ne görsün ? İki tane oyun arkadaşı...Bu kişiler bir başka prens ve prenses olduklarını iddia ediyorlardı...Ardından kraliçe geldi...Kraliçe bu insanların Donald’a yalan söyleyip söylemediklerini kontrol etmek istedi...Gece olduğunda üçünün de yatağının altına birer bezelye tanesi koydu...Gerçek prens ve prensesler rahat uyuyamayıp bu bezelye tanesinin verdiği rahatsızlığı hissederlerdi...Sabah kraliçe önce Donald’a sordu : “Rahat uyuyabildin mi?” Donald cevapladı : “Hayır,sanki yatağımın altında birşey vardı"...Kraliçe emin olmak için diğerlerine de sordu...Onlar da aynı cevabı verdiler...Böylece kraliçe onların gerçek prens ve prenses olduğunu anladı...Donald ile beraber prens ve prenses şatonun bahçesine çıktılar...Yağmur devam ediyordu...Sonsuza dek su birinkintisinde oynadılar ve eğlenceleri hiç bitmedi...
Çiçekli logo tekrar gelmişti...Ne olduğunu bilmesem de artık alışmıştım “Produced by Baby First“ yazısına...
Renkli dünyam hızla genişliyordu...Taşın üstünden atlayan arkadaşlarımı gördüm ve iki tane de büyük balon vardı...Sanırım onlara binip oynayacaklardı...Umrumda olmadı...
Sonra pastel boya programı başladı...Çok eğlenceliydi...Akvaryumu beraber maviye boyadık ve balığı da turuncuya boyadık...
En sonunda "Tavşancık Harry" başladığında televizyonu kapatmam gerektiğini anladım...
Mantığı geliştirdiği söylenen bu kanalda mantığım cidden gelişmişti , bende tükenen ve artık olmayan o şeyi tekrardan kazanmak için çabalıyordum...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum galiba:
Yorum Gönder