RSS

Bardus

Görüşmek için zar zor zaman bulabildiğim , aslında bana ayıracak bol bol zamanı olduğunu düşündüğüm kişiyle karşılıklı oturduk ve konuşmaya başlamadan önce eğri oturup doğru konuşma pozisyonunu aldık…İlk sözü söylemek her zaman zordur… … "Nasılsın?" belki de cevabı anında verilebilecek bir soruyken , o ana kadar olan bütün olayları ve ondan sonra nasıl hissedildiğini anlattığı için sorulması zordur… "Merhaba" ise nedense samimi gelmez bana…Çoğu zaman alakasız bir sözle konunun açılmasını takdir etmişimdir
Sigara yakmasına izin vermeden önce göz ucumla bakıp konuşmasını bekledim…Onu izlediğimi bilerek eliyle masanın üzerinde bir şeyler aramaya başladı ve gözlerini ışığa dikti…Yukarı bakıp sanki oradan cevap beklermiş gibi yaptı daha sonra gözlerini kapatıp : “ışığı kapatsan daha iyi olacak” dedi…Kalktım ve ışığı kapattım bu sırada eli çoktan bir dal sigarasına gitmişti…Geri döndüğümde odayı tek aydınlatan silüetini duman içinde bırakan sigarasıydı…”Blöf yapmaya bayılıyorsun değil mi ?“ diye sordum…Sürprizleri kendisinin icat ettiğini iddia etti ve suçlanmasının doğru olmadığını savundu…”Neden” sorusunu birbirimize sormayı ikimiz de çok severdik…İlk kimin soracağı , kuyuya atılan taşla eşdeğerdi…Neden onunla konuşmak istediğimi öğrenmek istiyordu belki de ama sormasına da gerek yoktu…Zira az önce konuşmaya başladığımızda anlatmasını isteyeceğim konuları kafasında birbir düşünmüştü önceden…Zekiydi…Düşünceli olduğunda dişleriyle dudaklarını ısırır ya da parmaklarını saçlarının arasına götürürdü…Baktı ve konuşmayı bana bırakıp kendini 'çok diyeceği varmış konumu'na soktu…Bunu seviyordu zaten…

"Neden?" diye sordum…”Neden bazen kendinle konuşmak varken , uzak duruyorsun , arkana bakmadan yürümek hoşuna gidiyor ve birilerinin gelip sana bunları demesine ihtiyaç duyuyorsun?” “Dışarıdan öyle mi görünüyorum” diye cevapladı…Verdiği yanıt,içinde mantık aranmasına izin vermiyordu…Şimdi gayet eğlenmiş görünüyordu ve koyu bir kahkaha attı…”Aslında” dedi söze başlarken heyecanlanmış hissi vermeye bayılırdı “Onları merak ediyorum…Birilerinin seninle ilgili atıp tutması eğlenceli…Bu aslında seni 'kendini bilmemekle' itham etmektir…Kendime baktığımda sıradan bir insanı görüyorum…'Önemli olan seni nasıl görmek istedikleri' değil mi zaten?“ Biraz duraksadı ve konuşmaya başlayınca susmayan halini takındıBunu gerçekten merak ediyor musun bilmem ama bana sorduğun sorulardan daha fazlasını kendime sordum ve yanıtladım…Neden arkama bakmadığımı , neden arkamda bıraktığıma sormuyorsun?” Soruma bu denli cevap verilebileceğini önceden kestirememiştim…Hayıflanmamın önemi yoktu ve karşımdaki kişi de bunu biliyordu “Boşver" dedi…"Saçmalıyorum…Her ne zaman birilerine bir şey desem akıllarını okuduklarımı zannedip kaçıyorlar…Bu benim kendi içsel sorgulamam…Kendine sunduğun hediyelerle kendi aklını çelmeye çalışmak boşuna…Kendini kandıramazsın , dünya bana bunu öğretti…İnsanlar konuşur , yaşarlar , sustuklarında da yaşarlar…” “Farkında mısın?” diye sordum ; neyi kastettiğimi ben de bilmiyordum…”Olan biteni , hayatı sen kendin yaşayınca farkındasındır…İnsanlara dünya senin etrafında dönüyormuş hissini verdikçe seni sevmezler…Saçmalarsın , bunu yapmaya devam edersin ve insanların seni düzeltmek için verdikleri savaşı görürsün…Eğlenirsin…Her biri seni değiştirmeye çalışır…Bunun uğrunda binlercesi belki milyonlarcası kaçıyor kendinden görmüyor musun?” Bir süre konuşmadık , sigara bittiği için karanlıkta oturup düşüncelere dalmıştık ikimiz de…”Biliyor musun , onları takdir ediyorum , böylesine bir çabayı kendim gösteremediğim için belki de…Hakkımda düşündüklerini çok umursamamayı öğrendim…Herkesi ve kendimi olduğum gibi kabul etmek bana en güzel gelen şey…” Karanlıkta gözlerimi seçebildiğini hissettim…”Çünkü bazen yaşamayı seviyorum” dedi ve ışığı açıp gitti…

0 yorum galiba:

Yorum Gönder