RSS

Dust


Saatlerin yorgunluğu ’nun ardından yatağıma serilip uzandığımda bazen tek beklentim bedenimde oluşmasını istediğim ‘serin’ bir rahatlama hissi…Öyle ki saatleri bile yorduğumu düşünüyorum bazen…Onlar benimle yarışmaktan bunalmış durumdalar…İlerlemiyorlar fakat ne zaman ki yorulduğumu anlıyorum o zaman harekete geçip bana geç kaldığımı hatırlatıyorlar…
En derin duyguların, sessizliğin ve huşunun serinlikte gizli olduğunu düşünüyorum…Bu anlamda aslında ilkbahar çocuğu olmama rağmen nedense sonbahar bana ümit veriyor…
Beynimdeki ardıl çalkantıların belki de durulduğu, rahatladığımı hissettiğim o anlar, hüzünkar eylülle mi alakalı bilemiyorum fakat bir bağlantısı olduğu ortada…
Çoğu şeyin yaşamda beni alıkoyduğu anların birikip ruhumda oluşturduğu tozları, bu sonbaharın ilk günleri ıpıslak yağmurlarıyla alıp götürmek istiyor belki de…Şunu gayet iyi biliyorum ki yağmur geldiğinde tozları dövercesine kaldırır ve tamamen temizlemez, kokusunu duyarsın…Aklıma bunun bilincinde olmamam gerektiğini getiriyorum…Saçma sapan bir huzurla doluyorum işte o zaman…
Bilemiyorum diyorum kendime…Hayatın bana neler getireceğini bilemiyorum daha önceden bana getirdiklerini de bilmeden yaşamış olduğum gibi…Herkesin yaptığı gibi durup düşünmek yerine, yağmurda ıslanır mıyım demeden atıyorum kendimi kocaman damlaların altına…
Her gün yağsın istemiyorum ki insanlar ondan şikayetçi olmasın…En çok da bedenime yağmalı bu yağmur…Beni rahatlatmalı…Ruhumun anlamadığı o hissi yaşatmalı ki en çok buna memnun olayım…
Bazen hiç düşünülmemiş şeyleri sorgulama ihtiyacı duyuyorum kendimde ve yaşamda…Ne zaman mesela yağmuru ilk kez hissettim? Bu nasıl bir şeydi? Kanıksanmış olan zevk vermez diyorum kendimce…Bunun için de bilmemek gerekli…Yaşam garip bir paradoks...
İçindeki tozun ıslak bir dayak yiyip ipincecik kalıp tekrar yükselip kendi kendini tekrar oluşturması gibi…Hayat eğer bana bir mesaj vermek istiyorsa onun bu olduğunu düşünüyorum….Yıkılmak, parçalarına ayrılmak ve sonra onları birleştirmeye çalışmak ve bunları yaparken hiçbir şeyi ‘bilmemek’…

Her ne kadar ümitli de olsam bu döngüyü hiçbir zaman anlamayacağımı biliyorum…Bunun anlaşılması da gerekli değil sanırım…Elde ettiğim herhangi bir şey olsa bile bundan memnun olmayacağım…Bunun yerine en güçlü hafıza kaybımı ne zaman yaşarım diye düşünüyorum…Bir film senaryosunu andıran bu fikrin eksik kalan yanı bugüne kadar öğrendiklerimi neden öğrendiğim sorunsalı…Yağmur yağdığında neden gözlerim bomboş ve garip bir duyguyla bakıyor…Neden bunları yazıyorum ve yazmama neden olan neden, neden var? Aslında ironik olan bilmemek istediğini de bilerek ve açıkça söylemek…Bilmediğim şeyler ise mutluluk veriyor…
Sonbahar neden var? Bana bu duyguları yaşatmak için mi? Veya mevsimler? Pazartesi’den sonra neden Cumartesi gelmiyor? Öyle olsa daha güzel olmaz mıydı? Hafta üç günden oluşsa…Pazartesi Cumartesi ve Pazar…Aradaki yitik günler sonsuza kadar ortadan kalksa, öyle bir yokluk oluşsa ki olmayan şeyler de bir daha olmak için uğraşmasa…Hem bir de saatler var, her gün kurulu garip bir düzen…
Bunların en karmaşık olanı zaman...
En çok emanet edildiğim şey zamandır diyorum kendime…Beni ben yapmıyor ama bana yardım ediyor ve zaman zaman o rahatladığımı hissettiğim günleri sunuyor bana…Her ne kadar çok düşündüğüm saatler benim gibi ona emanet olsa da arada beni unutmuyor arada sağolsun…
Bu kadar büyük bir dünyada kendimi bulmam gerektiğini düşünmüyorum…Zaten çoğu şeyi düşündürten şu saatlerin beni yorduğunu anımsıyorum ister istemez…Ben onları rahat bıraktığımda ise onlar beni alıp götürüyor hızlıca…Serin ve daha da serin olacak, serildiğim yere…

4 yorum galiba:

drifter dedi ki...

Şöyle der Barthes;
Atmosferden daha kültürel, hava durumundan daha ideolojik bir şey yoktur.



Mjora dedi ki...

kesinlikle öyle olmalı...
ideolojilerle çok alakalı olmayan bir insan olarak
buna katılmamam elde değil...

drifter dedi ki...

hani hani hikayeleri bekliyorum kaç gecedir???

Mjora dedi ki...

hikayelerimin çok çok iyi olduğunu düşünmüyorum ama yine de ekleyeceğim...kısa kısa yazdığım şeyler...bu gece ekliyorum bir tanesini...

Yorum Gönder