yaşamak kadar saçma bir şey yok,
bunu kötü biri olduğum için söylemiyorum,
iyi biri miyim onu da bilmiyorum,
zamana bırakmıyorum kendimi,
nadasa bırakılmış toprak değilim ki ben...
dönüyor o zamansız varlığımın içinde
"düşüncesizlikler"
içimde biri var konuşuyor, çok sesleniyor...
susturmak adetim değil,
içimdeki konuşan haklı, kimseye inanmamam
benim inanışım...
saatler,saçma sapan ilerlerken
sabah olurken
ve ben yine olmazken..
olmak istemezken..
anlaşılmayacağımı bilmek hiçbir zaman...
benim zamanım yok...
nefret etmiyorum ilk satırdaki ilk kelimeden...
nasıl bir şey olduğunu bile bilmediğim bir şeyden,
nefret duygum anlaşılamayacakken bile...
büyümez o...
aynı ben gibi sanırım...ama sesler yükselir,
zorlar...tek bir kelime olup bağırmak istersin,
sesinin duyulmadığı yerde de en çok kendinle konuşursun...
her zaman sen haksızsındır çünkü
dünyada bir tek sen yaşamıyorsundur...
bir tek sen kafayı yormuyorsundur ve
bir deli sen değilsindir...
hayır ama bu doğru olamaz...
benim kadar sıkılan birisi olamaz dünyada...
yemin ediyorum...
yarım saat boyunca atıp tutmuyorum,
kimse anlamayacak bu zamansızlığımı...
bunu biliyorum...ve zaten saçma sapan yaşam
beni de alıkoyacak bir gün...acelem yok...
lanet edemiyorum, hiçbir duygum kalmamış gibi
hissediyorum...sadece bunu hissettiğimi hissediyorum...
saatler saçma sapan durmazken,
kendimi ispatlama uğraşında değilim...
ilk satırdaki o ilk kelimeyi anlamıyorum...
anlamak ve olmak istemiyorum...
benim için doğrular ve yanlışlar
yok...sadece saçma sapan bir ben var...
susmayacak...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum galiba:
susmayacak içimizde var olan ben'lerimiz..
her yaşanmışlıkla bir 'ben' daha eklenecek , sonra dönüşecek başka 'ben'lere.
dilimiz kendini tamamlayamadığında kelimeler bir araya gelemediğinde yine aslında bir tek deli biz olamadığını görürüz belki de.
saatler saçma sapan ilerlemeye devam edecek ve biz en çok içsesimizle konuşuyor oluruz muhtemelen
@elsa zor...
Yorum Gönder