Israrımın , kalın kalın örülmüş duvarlarını , kıldan ince bir çizgiye çevirip beni yenmesinin üstünden çok zaman geçmemişti...
"Hayır" dememe rağmen , çok önem verdiği bu ritüeli yerine getirmeliydi...Bundan zevk alıyordu...
Arkasında koca bir donanmayla , karalarımın ulaştığı son noktada , kıyı şeridinde zaferini ilan etmişti bile...
Önceden yaptıkları gizli anlaşmaları ,bir eli , diğer eliyle ortaklaşa çalışırken hissedebiliyordum...
Suratımdaki krater vari oluşumlardan fışkıran siyah madenleri , önce üstünkörü elde edip ardından sondajla çekip çıkarmak onun için haz unsuruydu...
Benim için ise bu irite edici ve müziç olmaktan öteye gitmeyen bir eylemdi...
Alnımdan aşağı ilerledikçe bölgeyi askerleriyle bir bir tarıyor ve kaşlarıma geldiğinde ise buradaki taburu yıkıp geçiyordu her defasında...
Hani çubuk kraker yerken tuzlarını dişlerinizin yardımıyla söküp alırsınız ya...Geriye sadece kraker kalır...Aynen öyle...
Bu acı verici , gıcık ritüel devam etti etmesine ama benim için daha vahimi yenilgiyi kabullenmiş olmamdı...
Yenildiğini bilmek insanı normalde olduğundan daha mı çok rahatlatıyor nedir?
Birden bunu düşünüp , ne olacaksa olsun dedim...
Öte yandan şu izlenimi de aldım...İşgal altında olsam bile , o , bunu işgalci bir kuvvet gibi değil de bir yeri fethetmiş ve bu galibiyetini hareketleriyle taçlandıran bir kuvvet gibi yapıyordu...Belki de bu yüzden rahattım...
Ardından bu eylemin ne kadar sürüp sürmeyeceğini sordum...Cevap: bu iştigalin çok uzun uzadıya sürmeyeceği yönünde oldu...Tamam dedim ve rahatlık oranımı daha da yükselttim...
Amma velakin , savaşın bitip topraklarımın paylaşılma noktasına gelindiğinin farkında değildim...Bunun için onu suçlayamam çünkü , ben çoktan "ısrar" adını verdiğim bayrağı gönderde huzur içinde dururken onun ellerine vermiştim...Beni alt etmemesi için hiçbir sorun yoktu...
Sıcak savaş ve kan kaybı bitti...Soğuk ve kimyasal bir savaş başladı...Bunun sonucunda kazanan tarafın , kaybedene teselli vermesi gibi bir durum gündeme gelmişti...Aslında buna çok gerek yoktu, fakat yine de beni yenmesine rağmen alçakgönüllü bir ifade takınması , benim ona izin vermeme sebep oldu...
Verilen görevi beceriksizce yerine getirmeye çalışan insanlardaki anlamsız heyecan bende şuan hüküm sürmekteydi...
Her neyse sen yap dedim , mademki sen daha iyi biliyorsun...
Bu kimyasalın sayesinde , topraklarımın tamamen çorak kalmasını ve tekrar madenlerim için savaş çıkmamasını diliyordum ondan...
Sanırım bu imkansızdı , bu savaş devam edecekti...Rezervlerim yine dolduğunda o saldıracaktı...
Fütursuzca, bir yandan topraklarımı mahvedeceğini düşündüğüm , bir yandan da bunun iyi geleceğini düşündüğüm beyaz kimyasalla tanıştım...
Artık isyan çıkarıp , tek bir kımıldama belirtisi bile gösteremeyecek konumdaydım...Donmuş , rafa kaldırılmış gibi hissettim kendimi...Her şey sonuçlanmıştı onun nezdinde...
Kalktım , hafif sıcak suyu açtım ve yüzümü yıkadım...Bir dahaki savaşta kaybedene kadar tekrar özgürlüğümü kazanmıştım... Her şeyi yeniden başlattım...
Not : Kardeşimi seviyorum...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum galiba:
Yorum Gönder