-Ada ben ayrılmak istiyorum...
-... ...Neden hiç şaşırmadım diye düşünüyorum...Hı? Ben biliyordum aslında (ehe) yani ,seni korkutmamak için hani uğraştım ama hani çok boş sanırım hani (eehe) ...Ama insan bildiği bir şeye niye bu kadar çok ağlar dimi ? Ki ağlamıcam...Niye koştun ki o zaman peşimden bu kadar ? Hı ? Neden yani hani olmayacağını biliyordun ve yapamayacağını bilerek niye , sen ? Neden ? AĞZINA SIÇAYIM senin ağzına sıçayım senin...Bir dakka önce ben burda kimle öpüştüm ya ? NEDEEN ? ... (şlap)

Bu “ben ayrılmak istiyorum” hadisesi de hep ilginç gelmiştir bana...Ne demek yani ? Sanki birleşmeden önce “ben birleşmek istiyorum” diye bir cümle kuruluyormuş gibi...Zaten bu cümleyi söylemedeki başarısızlık , özgüvenin yetmemesiyle birlikte kendini daha da çok gösteriyor...Alper’in tane tane değil de “adabenayrılmakistiyorum” söyleyişinden anlayabilirsiniz bunu...Hani bu bir rica mı diye düşünüyorum...Rica anlamında söylenmiş bir cümle mi ? Sanki karşı taraftan bir onay beklermiş gibi , ayrılmak istiyorum , lütfen izin verir misin ? gibi bir çağrışım uyandırıyor bende...Tam tersi , “ben ayrılmak istiyorum” sen istediğini yap anlamı da çıkabilir buradan , ama söylediğin cümle karşındakini de ilgilendiriyor ; o yüzden anlamsız geliyor bana bu durum...
Neden hiç şaşırmadın acaba Ada ? Bir de böyle baştan beri ileriye dair ne olacağını önceden bilen(!) insanlar var...Gerçi bu bir film ama ;yine de bu duygu-yani kaderimizi ben biliyorum ama yine de fütursuzca bunun üzerine gideceğim- saçmalığı daha bir kendini belli ediyor...Deneyip sonucuna katlanamadığın şeyler , sonunda başına bela olsa bile bunları denemekten alıkoyamıyorsun kendini Ada biliyorum , çünkü durduramıyorsun kendini o sarmaları yerken bile...Bir çeşit paradoks da var burada aslında...Başlarken sorgulamayı bırakıp , her türlü şeyi yapabilirken , ilişkisinin sonlanacağını anlayınca “Niye koştun ki o zaman peşimden bu kadar ?” diye sorgulamaya başlıyor......Bunca şeyden sonra kendince sorgulamaya hakkın olduğunu düşünüyorsun Ada ; ama ağlamaya hakkın yok , “ki zaten ağlamıcaksın”...Yarın ne olacağını bilmeden yaşıyoruz hepimiz , bu ilişkiler için de geçerli...Ben böyle düşünüyorum ve çok sorun etmiyorum...O yüzden Alper’e hak veriyorum ve aferin diyorum...
‘AĞZINA SIÇAYIM’ mı ? Kadınların küfretmesi konusunda , onlardan daha yaratıcı olmalarını bekliyorum çoğu zaman...’Kadınların ağzına küfür hiç yakışmıyor’ gibi bir düşünceye sahip değilim...Elbette durduk yere bizler kadar küfür etmiyorlar(veya ediyorlar ama aleni şekilde değil) ama bazı durumlarda ‘ağzına sıçayım’ demek yeterli değil gibi...Bazen kadınların deli gibi küfür etmelerini istiyorum ,ama bazen de bunu abartanları garip buluyorum...Bu da benim yaşadığım bir paradoks herhalde...
Son olarak bir de konuyla alakasız ama, ‘sarma’ya ısrarla ‘dolma’ diyen insanlar var...O dolma değil kardeşim , bunu bir anla artık...Sarma daha küçük böyle içinde dolmaya oranla daha az malzeme var ve yaprakla yapılıyor...Her şeye dolma demeyi bırak artık...Her neyse daha fazla acıkmadan ‘ben ayrılıyorum’...