RSS

Na

Anlar...Çoğul kullandım çünkü yaşamın anlardan oluştuğuna inanıyorum...Aslında ,bu klişe durumu biraz açmak lazım...”Hayatımın anı” denilen kavram ,böyle düşününce anlamını kaybediyor bana göre..."Hayatının anı” olarak adlandırılan şeyin öncesinde onu tetikleyen bir sürü an vardır mutlaka...Önemli olan belki de bu anları anlayıp , onları toplayabilmek...Söylediklerimde çok kesin bir yargıya varamam elbette ama , birçok anın iyi veya kötü , ortaya çıkınca , onları fark edince anlam kazandığını düşünüyorum...Yazıya giriş anı da değişiktir mesela , nasıl başlayacağını , ilerde ne anların seni bekleyeceğini bilmezsin , bu benim için çoğu zaman böyledir...Öyleyse ,

Bir şeyi unutup , ben bunu söyleyecektim unuttum deyip , onu hatırladığın an :
Çok güzel bir durum...İlk etapta unutmak çok sıkıcı gelse de , sonradan hatırlayacağını bilmek fena olmuyor...Çoğu durumda umudu kaybetmemek lazım...”Hatırladığın an paha biçilemez” diyemem ama güzel oluyor yine de...Beynin bir oyunu gibi...

Sakızı iyice esnettikten sonra , biraz su içip,ağızda tutup, sakızın ilk haline döndürüldüğü an :
Aslında tam olarak dönmüyor ama sanki bir yenilenmiş hissi yaratıyor...O çiğnemekten bıkıldığı anı tazeleyen , güzel bir durum bu...Böylelikle saçma sapan bir direniş gösterip , üç dört gün çiğnediğim bir sakız vardı , ondan sonra bunu denemedim...Ama sık sık bu suyla yenilenmeyi yapıyorum...

Karanlıktayken , doğru anahtarı ilk denemede bulup , kapıyı açtığın an :
Kapı açmak , kimi zaman iyi , kimi zaman karşında ne bulacağını bilemediğin için kötü oluyor , ama bu bahsettiğim durumda , iyi veya kötü hiçbir önemi yok...Başarma hissiyle alakalı bir durum bu sanırım...Şansına çok güvenmeyen insan güruhundan olduğumdan ,küçük de olsa başarmış hissi beni iyi yapıyor...Tam tersi bir durumda ise , doğru olduğu sanılan anahtarı deliğe sokup başarısız olma anı vardır ama o da başka bir konu...

Uyandığın anda , o günün çalışma günü veya okula gitme günü olmadığını anladığın an :
Bu sanırım , biraz da yaşama bakış açısıyla ilgili bir durum...Bana kalırsa ,her gün tatil olsun isteği , biraz vurdumduymazlık , kendine haksızlık , yaşama doğru düzgün bakamama , deliye her gün bayram boşver bunun ne dediğini, olarak algılanabilir...Ama bu söylemlerden pek etkilenmiyorum...Yaşamın sürekli bir uğraş olduğu gerçeğini bir yana koyarsak , bu gibi küçük şeyler insanı mutlu edebiliyor...En azından kendini mutlu ediyor kim ne derse desin ve bu da gayet yeterlidir yaşamak için...

Tişörtün vb. ters giyilip , çıkarmadan döndürerek düz hale getirildiği an :
Bu durumda “adam sende” , cümlesini duymak hoşuma giderdi doğrusu...Bu gibi saçma şeylerle övünmeyi bazen seviyorum...Üşengeçliğimin bir dışavurumu olarak bu gibi şeyleri yapıyorum...Buna bağlı olarak yaptığım birçok eylem var...Örneğin suyu bardağa doldurup şişeden içmek gibi...Böylece bir diğer su içilme anına hazır bir bardak suyunuz oluyor...Örnekler çoğaltılabilir...

Bir müziğin en sevdiğiniz yere gelmesiyle birlikte ,dünyadan soyutlandığınız ve onun bittiği an :
Ben buna çok takıyorum...Eski yazılarımda da bahsetmiş olmam gerekir , güzel şeylerin hemen bittiğiyle ilgili...Bütün bir şarkının,müziğin en sevdiğiniz yerlerle dolu olduğunu düşünün...Kimisi şarkının her bir yerini çok seviyorum diyecektir ;ama bana göre bunların sayısı bir veya ikiyle kısıtlıdır...Garip bir durum...Bunun bittiği an,insanı biraz hüzne gark ediyor , ama şanslıyız ki tekrar dinleme gibi bir seçeneğimiz var...

Dil sürçmesinden hemen sonraki an :
Kimileri bu duruma takmıyor ama ,ben bu insanların içten içe üzülüp,aslında bunu gizlediklerini düşünüyorum...Neden öyle olmasın ki ? Hata yaptın işte, yanlış söyledin ve belki de komik bir duruma sebebiyet verdin...Belki de bu konu ile ilgili mükemmeliyetçiliğe değinmek lazım...Kötü bir durum bana göre, takmamak bir seçenek , ama sonradan düşünmemek elde değil...

Beynin sömürülüp , sabahın ilk ışıklarını görerek ,bütün gece boyunca yaptığın şeylerin ardından yapılacak hiçbir şeyin kalmadığını hissettiğin an(zıbarma anı) :
Her insan için geçerli değildir , birçok insan da düzenli şekilde uyuyor , uyanıyor ama bu benim için öyle değil...Ben bu anı mazoşist bir şekilde seviyorum...Beynine yazık cümlesini ise , bir ayna gibi yansıtıyorum , eğer ki o cümleyi kuruyorsanız bana şuan...Öyle yaparım genelde bunu söyleyen kim olursa olsun...Düzen demişken, benim düzenim de bu işte...Yarın yapılacak birşey yoksa sabaha kadar durmak...Çay içersin , kahve içersin , kitap okursun , oyun oynarsın , müzik dinlersin birçok şey yaparsın ve bir an gelir işte bunları tekrarlayamazsın , o anı diyorum...Bir kahve daha içemezken en fazla ne yaparsın? zıbarırsın elbette...

1 yorum galiba:

Adsız dedi ki...

sana puanım 9 kanka,çok güzel konulara değinmişsin.

Yorum Gönder