RSS

Ecclesia (11 Şubat)

Kaydırmıştı yazısını…Buna sinirlenmek bir yana bütün her şeyi tekrar yazması gerektiğini bilmek ona zulüm gibi geliyordu…Ayarlama yapmadığı kağıdına umursamaz şekilde baktı…Olmamış dedi…Tekrardan koyuldu , sinirle ve hırsla…
İnsanın yapısı atomlardan oluştuğu içindir herhalde en küçük bir şeye “sinirlenebiliyoruz” veya çok küçük bir şey hayatımızı “olmazdan” “süper” hale getirebiliyor…Böyle ip üstünde yürüyen cambazlar kadar dikkatli, saç kılından ince bir yaşam yaşıyoruz…Sabır denilen kavramın eksikliği gün geçtikçe artmakta…Zaten insanların birbirini dinlememesi de buna kötü yönde katkı sağlıyor…Biz zannediyoruz ki çok büyük işlerin altındayız , dünyanın merkezi biziz ve başımızda halledilmesi gereken devasa sorunlar var…Aslında yaşam zor olmasına rağmen , insanlar basit yaratılmış…İnsanlara “basit” yaradılış zor geliyor ki kendilerini mutlaka “anlamlandırmak” istiyorlar…Yeri geliyor insan hayvan olamıyor mu? Oluyor…Küçümsediğimiz hayvanlar…Biz basit olduğumuz için bunu yediremeyip , işleri yokuşa sürüyoruz ve zorlaştırıyoruz “kendimizi” ve “insanlarla olan ilişkilerimizi”…İki çift laf etmiyoruz dolmuşta yanımızda oturan kişiyle…”Doğru” diyeceksiniz neden tanımadığım insanlarla konuşayım , sohbet edeyim…Çünkü biz basit değiliz(!)…
“Dokunsan ağlayacağım” deyimi veya “etekleri zil çalmak” gibi örnekler sanırım insanoğlunun kendini "anlamlandırma" sürecindeki aşamalar…O kadar doluyuz ki , ayıracak vaktimiz yok…O kadar planlı programlıyız ki “boş” zamanımızda bile “dolu” zamanımızda ne yapacağımızı düşünüyoruz…Bir “kar tanesi” veya “yağmur damlası” değiliz…Hep “dolu” yuz…Ortamız yok…Uç noktalarımız o kadar çok ki toplum içine çıktığımızda birisi olay çıkarsa da hepimiz hünerlerimizi göstersek diye bekliyoruz sanki…Dikenlerimizi saklıyoruz...
İnsanoğlu bir şeylerin rövanşı peşinde hep…Seni beni yenemezse rahat edemiyor…Basit olduğunu inkar etmeyip , aksine basitliğin bir başka göstergesi olan “samimiyetsizlik” , “gösteriş düşkünlüğü” ve “kibirlilik” gösteriyor…Kendini tanımayan insan diğerlerini zaten tanıyamaz…Basit derken tabii ki doğamız itibariyle basitiz…Beyin gibi bir organımız var ki en azından şu yazıyı okurken “aaa evet ben salak değilim” diyebiliyorsun kendi içinden…
Durdurak bilmeyen insanların birbirleriyle olan savaşının nedeni bence kendilerinde bulamadıkları o barışıklık duygusudur…Basit miyim değil miyim iç savaşını yaşıyor insan…Bakıyor ki kendisi basit olmadığından – ona göre – diğer kişileri basit olarak görüyor…
İnsanların kendisiyle alay etmesini veya diğer insanların zayıf noktalarını görüp bunlarla alay etmesini hoş karşılamayız…Çoğumuz hoşlanmayız…Ama ben bundan hoşlanıyorum…Çünkü insanın doğasını inkar etmemek için başvurabildiği ender yollardan birisi de budur diye düşünüyorum…”Saçmalamak” ve “kendiyle” alay etmek…
Basit olmadığımızı sandığımız bir diğer nokta “eleştirmektir”…Eleştirilmeye gelemiyoruz…Kim bizi eleştirse basitliğimizden korkuyoruz…Ama ne zaman ki birini eleştireceğimiz tutuyor o zaman bizim dikenli olan diğer yapımız devreye giriyor ve eleştiri oklarını birer birer yaylarından fırlatıyoruz…Bu bir yarış gibi…Kim kimi eleyecek yarışı…Kim basitliğini daha iyi gizleyecek…Kim “gerçeği” daha çok “yalana” sığdıracak? Bu konuda usta olmak ise tecrübe ile elde edilen bir şey sanırım…
Oysa yaşam bütün bunlara rağmen çok temiz başlamıştı…İlk soluduğun hava tertemizdi…Bir şarkıda der Sezen Aksu “Bu kızgın bu kalp kıran eller bir zaman bebektiler…Sahiplenme senin değil bu “dikenler”…
Yani basittik aslında başlangıçta…Kemiklerimiz bile yoktu…”Dokunsan ağlayacak” durumda değildik her şeye gülüyorduk…Başladığımız nokta şuanda içinde bulunduğumuz noktadan kat kat iyiydi…Yaşamla alay ederdik küçükken…Top oynardık , ip atlardık , tek derdimiz buydu…Dünya umrumuzda değildi…Zor değildik…
Yaşama ne kadar çok uyarsak , kurallara uyarsak o kadar sıkıcı olacağımıza inanan insanlara hak veriyorum...Dünyaya eğlenmek üzere gelindiğini söylemek sanırım yanlış olmaz…Ama basit olmadığını iddia eden insan bunu inkar edecektir…”Zor” olan yaşamı savunacaktır kendisine karşı...Her zaman basitliğinden dem vurulmasından korkacaktır…Ama olsun önemli değil…Basit olmadığını sanan insan yine de “basit” i “zor” yapmayı ve “zor” u “basit” yapamamayı başarıyor…

0 yorum galiba:

Yorum Gönder