Asansörden beşinci kata çıkmasını beklerken onun birden bir kat aşağıya gitmesine anlam veremeyip sinirlendiğimiz anlar olmuştur…Asansöre hiç binmesem daha iyi olacaktı çoktan yukarı çıkmıştım veya çoktan aşağı inmiştim dediğiniz de olmuştur…*
Bunu, bizzat, insanın mantıklı hareketler aldığını zanneden- aslında - aptal olan mekanizmasıyla özdeşleştiriyorum…İnsan, doğası gereği ilginçlikleri içinde barındırıyor…Bazen mantığımız çok yanlış kararlar verebiliyor…Tek bir doğru karar olmadığı için insanın yanlışı seçme olasılığı da burada ortaya çıkıyor…Öyle olmasaydı, hepimiz doğru düzgün hareket etmez miydik?
Beyni , vücuduyla aynı çalışan ve birbirini tamamlayabilen insan var mıdır bilmiyorum…Belki de bunu başarabilenler sadece yüksek ilahi güce sahip olanlardı…Bizler ise sıradan insanlarız…İlginçtir ki hala üstün bir yaratık olduğumuzu zannedip duruyoruz…Belki de bu sahip olduğumuz sıradanlığa bir başkaldırıdır…Demek istediğim , çok atıp tutan , geyik insanlarız aslında…Ne kadar ciddi gibi olsak da iç dünyamızda kendi kendini geberten bir yaratık var…Bu yaratığı dışarı nasıl yansıtmıyoruz? Bunu kimse bilemez herhalde…Çünkü bunu açıklayabileceğini sanacak tek yaratık yine "insan"…
İnsanın doğası dedim , çünkü bazı filozofların da dediği gibi insan aslında çok iyi niyetlerle doğmuyor…Egoist tavırlar , kötümser bakış açısı insanların alt kimliklerini oluşturuyor…Bu durumda yaptığımız hareketler sadece bir “rol” den ibaret oluyor…İyimser insan bile bazen bu gerçekliğe teslim oluyor…Çünkü roller değişebiliyor yaşam içinde…
İnsanların karar almadaki en büyük yardımcısı onun mantığı oluyor...Mantıksızlık ise aslında bir seçimmiş gibi görünüyor insan yaşamında…Fakat biz mantıklı olanı seçsek bile bu genelgeçer bir doğruya uyum sağlamayabiliyor…Okul yaşamını ele alırsak , derslere çalışmamak bir "mantıksızlık" örneği , öğrenci olmanın gereklerine aldırış etmeme olarak görülebilir…Ders çalışınca , öğrenciliğin tüm gereklerine yerine getirince "değişen" pek bir şey olmuyor…"Madalya" vermiyorlar , "Oscar" vermiyorlar…Öğrencilikten profesörlüğe geçmiyorsun…Yine öğrenci kalıyorsun…
İnsan her şeyi doğru yapabilseydi "insan" olamazdı…Evet hep bu cümleye inanmışımdır…Önemli olan ise yanlışı kabullenebilmek…Elbette ki buradan çıkarılacak şey yanlış davranışların yanlış olduğunu unutmak değildir…Demek istediğim her iki ihtimali de düşünmek…
Başta demiş olduğum “aptal mekanizma”ya verilebilecek en iyi örnek “kendimdir” diyebilirim…Çünkü kimimiz de çıkıp ben aptal mekanizmaya sahip değilim , “süperim” , “çok çalışkanım” , “harika bir sevgilim” var , insanlar beni “kıskanıyor” , bu yazının ne dediği “umrumda” değil diyecektir…Hepsini bir arada demese bile bunların bir kısmını diyen çıkacaktır…
Öyle ki bazen beynimin istedikleri ile vücudum uyuşmuyor…Bu, yolda her gördüğü oyuncağın alınmasını isteyen çocuğun annesinden olumsuz yanıt almasına benziyor…Beynim uyumak istemiyor ama vücudum “hayır” diyor…Vücut, bu beyni nasıl barındırıyorum diye hoşnutsuzluk içinde…İşte ,yukarıda bahsettiğim içinde kendi kendini geberten yaratıktan kastım da buydu…Öyle ki bazen de vücudumun istekleriyle beynim uyuşmuyor…Bu da yolda her gördüğü oyuncağın alınmayacağını bilmesine rağmen çocuğun yine de ağlamasına benziyor…Vücudum “dinlen” diyor , beynim ona “hayır” diyor…Vücut ağlıyor belki ama istediğini çok çok zor elde ediyor…Çocuk ise sonunda her istediği oyuncağı alamıyor ama küçük bir oyuncakla avunabiliyor…Burada beyin ve vücut çarpışıyor..Çünkü “aptal mekanizmasının” doğal olan kısmı bu…
Bazen beyninizin “kendisiyle” bile uyuşmadığı oluyor…Vücutla olan savaşının dışında “kendisiyle” de savaşıyor beyin…Vücut da bazen ona özenebiliyor…
Beynin, vücuda beşinci kata çıkmasını söylediği anlarla vücudun onu bir kat aşağı götürmesini oturup saymaya kalksak işin içinden çıkamayız sanırım…
İnsan genel olarak , mantıksızlığını ne kadar idrak edebilirse o kadar insan olur diye düşünüyorum…Çünkü biz hep mantıklı olduğumuzu ve öyle hareket ettiğimizi sanarsak buna sonunda inanabiliyoruz…Yanlışı görebilmek de mantıklı bir harekettir…
Arasıra insan kendi kendini gebertebiliyor…Asansöre de biniyor…Merdivenden de çıkabiliyor…
Bunu, bizzat, insanın mantıklı hareketler aldığını zanneden- aslında - aptal olan mekanizmasıyla özdeşleştiriyorum…İnsan, doğası gereği ilginçlikleri içinde barındırıyor…Bazen mantığımız çok yanlış kararlar verebiliyor…Tek bir doğru karar olmadığı için insanın yanlışı seçme olasılığı da burada ortaya çıkıyor…Öyle olmasaydı, hepimiz doğru düzgün hareket etmez miydik?
Beyni , vücuduyla aynı çalışan ve birbirini tamamlayabilen insan var mıdır bilmiyorum…Belki de bunu başarabilenler sadece yüksek ilahi güce sahip olanlardı…Bizler ise sıradan insanlarız…İlginçtir ki hala üstün bir yaratık olduğumuzu zannedip duruyoruz…Belki de bu sahip olduğumuz sıradanlığa bir başkaldırıdır…Demek istediğim , çok atıp tutan , geyik insanlarız aslında…Ne kadar ciddi gibi olsak da iç dünyamızda kendi kendini geberten bir yaratık var…Bu yaratığı dışarı nasıl yansıtmıyoruz? Bunu kimse bilemez herhalde…Çünkü bunu açıklayabileceğini sanacak tek yaratık yine "insan"…
İnsanın doğası dedim , çünkü bazı filozofların da dediği gibi insan aslında çok iyi niyetlerle doğmuyor…Egoist tavırlar , kötümser bakış açısı insanların alt kimliklerini oluşturuyor…Bu durumda yaptığımız hareketler sadece bir “rol” den ibaret oluyor…İyimser insan bile bazen bu gerçekliğe teslim oluyor…Çünkü roller değişebiliyor yaşam içinde…
İnsanların karar almadaki en büyük yardımcısı onun mantığı oluyor...Mantıksızlık ise aslında bir seçimmiş gibi görünüyor insan yaşamında…Fakat biz mantıklı olanı seçsek bile bu genelgeçer bir doğruya uyum sağlamayabiliyor…Okul yaşamını ele alırsak , derslere çalışmamak bir "mantıksızlık" örneği , öğrenci olmanın gereklerine aldırış etmeme olarak görülebilir…Ders çalışınca , öğrenciliğin tüm gereklerine yerine getirince "değişen" pek bir şey olmuyor…"Madalya" vermiyorlar , "Oscar" vermiyorlar…Öğrencilikten profesörlüğe geçmiyorsun…Yine öğrenci kalıyorsun…
İnsan her şeyi doğru yapabilseydi "insan" olamazdı…Evet hep bu cümleye inanmışımdır…Önemli olan ise yanlışı kabullenebilmek…Elbette ki buradan çıkarılacak şey yanlış davranışların yanlış olduğunu unutmak değildir…Demek istediğim her iki ihtimali de düşünmek…
Başta demiş olduğum “aptal mekanizma”ya verilebilecek en iyi örnek “kendimdir” diyebilirim…Çünkü kimimiz de çıkıp ben aptal mekanizmaya sahip değilim , “süperim” , “çok çalışkanım” , “harika bir sevgilim” var , insanlar beni “kıskanıyor” , bu yazının ne dediği “umrumda” değil diyecektir…Hepsini bir arada demese bile bunların bir kısmını diyen çıkacaktır…
Öyle ki bazen beynimin istedikleri ile vücudum uyuşmuyor…Bu, yolda her gördüğü oyuncağın alınmasını isteyen çocuğun annesinden olumsuz yanıt almasına benziyor…Beynim uyumak istemiyor ama vücudum “hayır” diyor…Vücut, bu beyni nasıl barındırıyorum diye hoşnutsuzluk içinde…İşte ,yukarıda bahsettiğim içinde kendi kendini geberten yaratıktan kastım da buydu…Öyle ki bazen de vücudumun istekleriyle beynim uyuşmuyor…Bu da yolda her gördüğü oyuncağın alınmayacağını bilmesine rağmen çocuğun yine de ağlamasına benziyor…Vücudum “dinlen” diyor , beynim ona “hayır” diyor…Vücut ağlıyor belki ama istediğini çok çok zor elde ediyor…Çocuk ise sonunda her istediği oyuncağı alamıyor ama küçük bir oyuncakla avunabiliyor…Burada beyin ve vücut çarpışıyor..Çünkü “aptal mekanizmasının” doğal olan kısmı bu…
Bazen beyninizin “kendisiyle” bile uyuşmadığı oluyor…Vücutla olan savaşının dışında “kendisiyle” de savaşıyor beyin…Vücut da bazen ona özenebiliyor…
Beynin, vücuda beşinci kata çıkmasını söylediği anlarla vücudun onu bir kat aşağı götürmesini oturup saymaya kalksak işin içinden çıkamayız sanırım…
İnsan genel olarak , mantıksızlığını ne kadar idrak edebilirse o kadar insan olur diye düşünüyorum…Çünkü biz hep mantıklı olduğumuzu ve öyle hareket ettiğimizi sanarsak buna sonunda inanabiliyoruz…Yanlışı görebilmek de mantıklı bir harekettir…
Arasıra insan kendi kendini gebertebiliyor…Asansöre de biniyor…Merdivenden de çıkabiliyor…
0 yorum galiba:
Yorum Gönder